Gürül gürül gürlerken
Yağmur olup düşmeyen
Sevdalı bakışımda
Yaşlarını unuttum
Kurak olan çöllerde
Tomurcuklar açarken
Yeşil yapraklarında
Şebnemleri unuttum
Özlemini duyduğum
Uykuları böldüğüm
Şeb-i Yelda’yı değil
Gündüzleri unuttum
Kahverengini değil
Gözlerini unuttum
Söylediğin sözleri (değil)
Yeminini unuttum
Karanlığın içinde
Bir dervişin göçünde
Sarı kurak çölümde
Beyaz gülü unuttun
Kâbuslu gecelerde
Bitmeyen hecelerde
Tükenmeyen sevgini
Tüh kendini unuttun
Ömrünün Serabında
Unuttuğun ne varsa
Ardında Bıraktığın
Müptela-i gam’a sor
Yıldızlı geceleri
Avare heceleri
Bitmeyen çileleri
Müptela-i gam’a sor
Sevdanın ateşini
Debeder sevişini
Bir ömrün bitişini
Müptela-i gam’a sor
Özlemi duyulanı
Sinemde hatıranı
Hadengi batıranı
Gelde şimdi bana sor.
24 Mart 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder